17 Ocak 2012 Salı

Minnet Duygusunu Gülümsemeye Gizlemek;


İftar Sofrasından Bir Görüntü

Siz hiç iki gün aç kaldınız mı. Yada yediğiniz şeyin önemi yok doymadan sofradan kalktığınız oldu mu.? Şikayet etmeden yediğiniz kaç yemek hatırlıyorsunuz. Bunun tuzu az bunun acısı fazla ben bunu yemem yağlı olmuş yine mi içine bezelye koydun daha geçen hafta aynı yemek yokmuydu bu sofrada dediğiniz günlerin sayısı ne kadar acaba...

Tabi bunları söylerken kendimi ayrı tutmuyorum. İnsan sahip olduğu nimeti kaybetmeden anlamıyor. Allaha şükür kaybettiğimiz bir şey yokta gelip buralara gördüklerimiz kaybedebileceğimizi gösterdi bize. İnsanların bir lokma ekmek için nasıl çalıştıklarını ,günlerce hiç bir şey yemeden aç bilaç kaldıklarını burada görüyorsunuz.

Tezatlar ülkesi Afrika; bir yandan son model chiplerle gezen zengin çocukları, bir yandan tek amacı bir lokma ekmek olan ,ne zenginliklerinde ne mallarında ne mülklerinde gözü olan cam silici küçük bedenlere gizli kocaman yürekler. Gözlerindeki cinliğin arkasına baktığınızda içiniz sızlar eline verdiğiniz bir ekmek bile  etmeyen parayı aldığında ki mutluluğu, sizin yaşamanız için kaç milyar almanız lazım bilemiyorum.

Cılız bedenlere yüklenmiş masumiyeti gülümsemeye gizlenmiş hayatlar. Burası Türkiye deriz ya hep işte o söz tam burası için burayaı Afrika; 8 yaşınıza geldiğiniz zaman ne ananız tanır sizi ne babanız ki çoğu zaman bir babanız yoktur yada bir anneniz ne ablanız tanır sizi ne abiniz. Şu kocaman dünyada yapayalnız kalırnızı. Bu kadar ufak bedeniznizle ne yapabilirsiniz ki şu kocaman dünyada, belki siz alınan bilmem kaçıncı oyuncağın rengini beğenmezsiniz belki elektronik olanını istersiniz belki kıyafetiniz kalmamıştır yenileri alınır koyulur dolaptaki diğer yüzlercesnin yanına ama sizin için önemli olan tuğçenin ahmetin giydiği felanca marka bilmem ne model ayakkabıdadır gözünüz ve yoksunsunuzdur ondan ,dünyanız kararır neden ben bu kadar bahtsızım hiç bir şeyim yok diye düşünürsünüz. Çoğu zaman bunu biz analar babalarda yaparız, gözümüz hep sahip olamadıklarımızdadır..

Allah kısmet etti Afrikaya geldik, yine ne kadar şanslıymışız ki bize buralarda iftar yemeği vermeyi nasip etti rabbim sebeb olandan yardımı dokunandan ders alandan Allah razı olsun.

Ramazan-ı Şerif ayının 7 gecesi burada iftar yemekleri verdik. Hayatımın dönüm noktası oldu desem çok söylemiş olmam. Verdiğimiz yemek bir tabak pilav ve üzerine bir kaç parça etten  ibaret. Bu kadar yemekle bir çoğumuz doymayız neden çünkü akşama kadar aç durduk masanın yükünü hafifletmek lazım çorba pilav yemek tatlı içecek hurmalar ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şey yemeden kalkmak ayıp olur.

Yemekleri dağıtıyoruz insanların yüzündeki minnet duygusunu anlatmam mümkün değil görmeniz lazım. Birincisi siz beyazsınız buralarda ne işiniz var neden bize yemek veriyorsunuz ne isteyeceksiniz diyen büyüklerin bakışları. Birde Hayatlarında evet yanlış duymadınız hayatlarında ilk defa karnını doyuran çocukların gözlerindeki gülümseme ve sıcaklık dolu sizi anlayan bunlar iyi insanlar umarım ülkemde sayıları artar diye bakan mercan gibi parlak gözler. İnsanların yaşadığı yokluğu yemekleri verdiğiniz kağıt tabakları yıkayıp size geri getirdiklerinde anlıyorsunuz. Rabbim afettsin yaptığımız israflar için.

İkinci kısımda devvam edeceğim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder